Özel Yalova Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Cemil Hocazade, "Hipertansiyon, ciddi komplikasyonlara neden olması ve toplumda sık görülmesi nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur."
Özel Yalova Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Cemil Hocaza-de, açıklamalarına şöyle devam etti, ‘Son yıllarda ilaç tedavisinde sağlanan önemli gelişmelere rağmen hipertansiyon, gelişmiş ve ge-lişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Çok sayıda gözlemsel çalışma kardiyovasküler morbidite ve mortalitenin hem sistolik hem de diyastolik kan basın-cıyla sürekli bir ilişki içinde olduğunu göstermiştir. Ayrıca, hem sisto-lik hem de diyastolik kan basıncı kalp yetersizliği, periferik arter has-talığı ve son evre böbrek hastalığıyla kademeli ve bağımsız bir ilişki göstermektedir. Buna göre hipertansiyon, bir dizi kardiyovasküler ve ilişkili hastalıklar için olduğu kadar, kardiyovasküler riskte belirgin bir artışa neden olan başlıca bir risk faktörü olarak kabul edilmelidir. ‘
Dünya Sağlık Örgütü raporunda hipertansiyon prevalansının yük-sek olması sebebiyle dünyada en önde gelen ölüm nedeni olarak yer aldığı açıklanmaktadır. Kan basıncının düzenlenmesi kardiyovasküler sistem, renal sistem, sinir sistemi ile endokrin sistem arasındaki et-kileşimle dengelenmektedir. Kan basıncının uzun zaman yüksek sey-retmesi zaman içinde organ hasarına neden olmakta; kalbe, böbrekle-re, göze ve kan damarlarına zarar verebilmektedir. Ancak uzun süren bu sürecin erken evrelerinde yüksek kan basıncı kardiyovasküler fonksiyon bozulmasına neden olmayabilir. Zaman içinde görülen bu fonksiyonel bozulmanın çoğu, yüksek kan basıncının neden olduğu kompensatuar mekanizmaların (vasküler-ventriküler hipertrofi) sonu-cunda veya vasküler sistemde olan değişiklikler (endotel fonksiyon değişikliği-ateroskleroz vb.) sonucunda olmaktadır.
Gebeler ve Hipertansiyon
Hipertansiyon gebelikte görülen en önemli sağlık problemlerin-den biridir ve tüm gebeliklerin %2-3'ünü komplike edebilir. Bir çalış-mada 26651 hipertansif gebe 213397 hipertansif olmayan gebe ile karşılaştırılmış. Hipertansif gebelerde kronik böbrek hastalığı geliş-me oranı 11 kat daha fazla iken son dönem böbrek yetmezliği 14 kat daha fazla geliştiği görülmüş. Böbrek hasarı özellikle gebelikte pre-eklampsi ve eklampsisi olan hastalarda gözlenmiş.
Daha önce preeklampsi sebebi ile preterm doğumu olan hasta-larda ve rekküren preeklampsisi olan hastalarda yıllık kan basıncı, lipid profili, plasma glukozu ve kilo takibi önerilir.
Gebelerde antihipertansif tedavinin hedefi maternal kardiovas-küler ve serebrovasküler hadiselerin engellenmesidir. Gebelikte hi-pertansif olaylar; kronik hipertansiyon, preeklampsi, preeklampsinin süperimpoze olduğu kronik hipertansiyon, gestasyonel hipertansiyon, transient (aralıklı) hipertansiyon şeklinde sıralanabilir.
Sınıflama |
Özellikleri |
Kronik hipertansiyon | Gebelik öncesinde veya gestasyo-nun 20. haftasından önce kan ba-sıncının 140/90 mm Hg üzerinde olması ve postpartum 12 haftadan sonra devam etmesi |
Preeklampsi | Gestasyonun 20. haftasından son-ra kan basıncının 140/90 üzerinde olması ve 300 mg/gün proteiüri-nin olması Eklapmsiye ilerleyebilir Daha çok nullipar, multiple ges-tasyon, 4 yıldan fazladır hipertan-siyonu olan, preeklampsi aile öy-küsü, renal hastalığı ve gebelikte hipertansiyon öyküsü olan hasta-lar risk altındadır. |
Kronik hipertansiyon/preeklampsi süperempoze | Gebeliğin 20. haftasından önce hi-pertansiyon ve proteiüri Proteiüri ani olarak 2-3 kat artar Ani tansiyon yüksekliği Trombositopeni Artmış AST/ALT |
Gestasyonel hipertansiyon | Proteiüri olmaksızın gebeliğin 20. haftasından itibaren hipertansiyon Preeklampsinin erken dönemi olabilir Preeklampsiye ilerleyebilir Çoğu vakada premature eyleme ve retardasyona yol açabilir |
Aralıklı hipertansiyon | Kan basıncı postpartum 12. hafta-da normale döner Diğer gebeliklerde tekrarlayabilir Primer hipertansiyon için predik-tiftir |
Normal gebeliklerde ortalama arteryel basınç 10-15 mm Hg düşer. Kronik hipertansiyonu olan hastalarda bile bu düşüş gözlenebilir hatta medikasyon ihtiyacı kalmayabilir. Diastolik kan basıncının 110 mm Hg sistolik kan basıncının 160 mm Hg üzerinde olması abruptio plasenta ve intrauterin gelişme geriliği için risk oluşturur.
Evre 1 hipertansiyonda hayat tarzı değişikliği eğer kardiovaskü-ler risk faktörleri yoksa yeterli olabilir. Aerobik egzersiz (teorik ola-rak plasental kan akımının yetersizliği durumunda preeklampsiyi te-tikleyebilir) ve kilo verme hastalara önerilebilir. Tuz alımının kısıt-lanması, alkol ve sigaranın bırakılması hastalara önerilebilir.
Hafif kronik hipertansiyonun tedavi edilmesinin preeklampsiyi önlediğini gösterir veri yoktur. Antihipertansif tedavi kan basıncı 160/100-105 mmHg üzerinde ise hastalara medikal tedavi önerilebi-lir. Daha önce end-organ hasarı olan hipertansif hastalarda veya çoklu antihipertansif kullanan hastalarda kan basıncı hedefi 140/90 mm Hg altında olmalıdır.
Tedavide metildopa birinci basamakta güveli bir şekilde kullanı-labilecek ajandır. Diğer kullanılabilecek tedaviler labetolol, Beta bo-kerler, diüeritklerdir. Kalsiyum kanal blokerlerinin kullanımı ile yeter-li veri olmayıp ACE inhibitörleri ve ARB lerden kaçınılmalıdır.